Hatırlıyorum da ablam nişanlanacağı zaman sanırım evlilikten soğuyorum demiştim. İki insanın en mutlu olduğu günlerine adım atacakları zaman bu kadar stres yaşamalarını anlamıyordum. Mutluluk, gülümseme her şeyden daha önemliydi benim için. Fakat daha sonra gecenin esas kızının yani nişanlanacak kızın, kendi ailesine, nişanlanacağı kişinin ailesine, nişan ortamına ve kendi zevklerine uygun bir elbiseyi bulması gerektiği fikri oldukça zor geldi. En mutlu anında elbette ki en güzeli olmak isteyeceksin fakat kendini en iyi hissedeceğin elbiseyi bulsan da bir sürü filtreden geçirmen gerekiyor. Evlilik böyle bir şey işte… Sorumluluklar ve filtreler ile dolu.
Bu nedenle stresin son derece yoğun olması gerektiğini anlayabiliyorum. Dedik ki, biz evde yüzükleri küçük bir seremoni ile taktıktan sonra yemeğe gider ve bunu kutlarız. O halde nişan elbisesi almaya giderken, tüm bunlar düşünülüyor. Evde olacağı için biraz daha sade ve kapalı bir nişanlık seçimi yapmak istiyoruz. Daha sonra yemeğe gidileceği için de çok abiye olmaması ve restoran abartı bir nişan elbisesi olmaması için uğraşıyoruz. Tabii ki evliliğin doğasında olan romantizmi de unutmayarak bir nişanlık almak istiyoruz. Bunun için eteği kalem inen bir elbise arıyoruz. Çünkü kalem etek sadeliği ve biraz da resmiyeti temsil etmektedir. Ailelerin bir araya geleceği bu gecede her ne kadar yeni bir aile kurmak için adım atılsa da resmiyetin de olduğunu unutmamak gerekir. Fransız tüllerinin ya da dantel detayının olmasına da dikkat ediyoruz.
Bu tarz özellikler de romantizmi çok iyi bir şekilde elbise üzerinde gösteriyor. Bu adımlar ile aradığımız elbiseye daha da yaklaşıyoruz. Üstü straplez olan dar kesim kalem etek inen ve eteğinin uçlarında dantel detayı bulunan siyah bir nişan elbisesi alıyoruz. Yüzüklerin takılmasının ardından gideceğimiz yemeği de düşünerek, elbisenin üzerine pudra rengi bir ceket alıyoruz. İşte en mutlu anın en güzel kızı olmanın tüyoları.