Moda kendine yakışanı giymek değildir sadece. Zaten beden ölçülerine, renk uyumuna uyduğunuz takdirde üzerinizdekiler size yakışacaktır. O nedenle ben modayı takip etmiyorum durumu hiçbir zaman söz konusu değildir. Mağazalara gittiğiniz zaman zaten son moda giysiler satışa sunulmaktadır ve siz onların arasından seçersiniz. Fakat tek parça seçimlerinizi bir kombin olarak getirebildiğiniz ölçüde modayı takip ediyor gibi gözüküyorsunuz. Türkiye’deki moda anlayışı budur.
Örneğin tayt giymek geçen sezonun en moda giysilerinden biriydi. Birçok kişide gördüğünüze eminim. Kilolu insanların da tayt giymesi onları hiç hoş göstermemektedir. Fakat bu ölçüde modayı takip etmiyor diyemeyiz. Sadece ölçülerine ve vücuduna göre giyemediği için insanların kafasındaki moda anlayışı bir anda yakışmamaya odaklanır ve kötüleşir.
Bu anlayışı kafamızdan atarsak, moda olan, çizgileri değişen giysileri kendi ölçülerimize göre ve birleştirdiğimiz parçalara göre giydiğimiz zaman modaya uygun hareket etmiş oluruz. Son çıkan ürünlerin hepsinin gardırobumuzda olması bu konuda hiçbir şeyi değiştirmiyor. Modaya uyma anlayışı da insanların bir süre sonra hayatından değişiklik yapmak istemesinden kaynaklanıyor. Sürekli aynı yiyeceği yemekten nasıl sıkılırsa bir insan sürekli aynı şeyleri giymekten de sıkılır ve çok beğenerek aldığı şeyi bir süre sonra giymek istemez ve yeni şeyler satın almak ister. Moda dünyası bu yöneliktir. Yeni giysileri, daha önce giyilmemiş tarzlar üretmektir amaç. Karşılıklı bu ihtiyaçtan doğan moda anlayışını büyütmeden son trendler üzerinden kendimize uygun olanı alırsak beğenilen bir tarz yaratmış olacağız.